Rusya’nın Doğudaki İlerlemesi Hızlanıyor

“`html

ABD’nin Ukrayna’ya Askeri Desteği ve Rusya’nın İlerleyişi Üzerine Son Gelişmeler

ABD Başkanı Joe Biden, Ukrayna’ya anti-personel mayın sağlama ve Rusya’nın topraklarında uzun menzilli füzelerin kullanılmasına izin verme kararı, Rus güçlerinin cephe hattındaki kazançlarını artırdığı bir zamanda geldi.

Geçtiğimiz günlerde Savaş Araştırmaları Enstitüsü (ISW) tarafından yayımlanan verilere göre, Rusya’nın 2024 yılı itibarıyla, geçen yıla oranla altı kat daha fazla toprak kazandığı ve Ukrayna’nın doğusundaki Donbas bölgesine yapmış olduğu ilerleme dikkat çekiyor.

Öte yandan, Ukrayna’nın Rusya’nın Kursk bölgesinde gerçekleştirdiği sürpriz saldırıda bazı sorunlar yaşanıyor.

Uzmanlar, saldırının etkinliğini değerlendirirken, bir analist Ukrayna’nın asker sıkıntısının ciddi bir problem olduğu ve durumu “stratejik bir felaket” olarak tanımlamıştır.

Tüm bu gelişmeler, ABD’de Donald Trump’ın yönetimi devralacağı belirsiz bir süreçte ortaya çıkmış bulunuyor. Trump, Ocak ayında göreve geldiğinde savaşı sona erdireceğini ifade etmişti ve bazıları, onun Ukrayna’ya yönelik askeri destekleri tamamen kesebileceği endişesini taşıyor.

Rusya’nın Ukrayna’nın Doğusunda Kazandığı Alanlar

Savaşın ilk dönemlerinde cephe hattı hızla değişim gösterdi ve Rusya, ilk önce toprak kazanırken, ardından Ukrayna’nın karşı saldırısı ile geriye püskürtüldü.

Ancak 2023 yılı boyunca, her iki taraf da önemli bir iyileşme göstermedi. ISW’den gelen yeni raporlar, 2024’te durumun Rusya’nın lehine döneceğini ortaya koyuyor. Bu veriler, sosyal medya görüntüleri ve askeri hareketlilik raporlarına деньtartılmaktadır.

ISW, Rusya’nın bu yıl başından itibaren 2.700 kilometrekarelik Ukrayna toprağını kontrol altına aldığını bildirdi. Geçen yıl ise bu rakam sadece 465 kilometrekareydi.

Kings College London’dan savunma uzmanı Dr. Marina Miron, Rusya’nın bu hızla devam etmesi durumunda, Ukrayna’nın doğu cephesinin “çökme” ihtimalinin bulunduğunu ifade ediyor.

1 Eylül-3 Kasım arasındaki süreçte Rus güçlerinin 1.000 kilometrekareden fazla toprak kazandığı, bu durumun da Rus saldırılarını hızlandırdığını gösteriyor.

Rusya’nın ilerlemesi büyük ölçüde Harkov bölgesi çevresindeki Kupiansk ve Kurakhove’de gerçekleşiyor. Bu bölgeler, Donetsk’teki stratejik ikmal merkezi Povrosk’a giden yollar üzerinde önemli bir konuma sahip.

Kupiansk ve Oskil Nehri’nin doğusundaki alanlar, 2022’deki Harkov saldırısında geri alınmıştı ancak Rusya bu alanları yavaş yavaş yeniden ele geçiriyor.

İngiltere Savunma Bakanlığı’nın son istihbarat raporuna göre, Rus güçleri Kupiansk’ın kuzeydoğusundaki mahalleleri ele geçirmeye çalışıyor.

13 Kasım’da yayımlanan ve BBC tarafından doğrulanan görüntüler, bir Rus zırhlı konvoyunun Kupiansk’ta kritik bir köprüye sadece dört kilometre mesafeye geldiğini ancak burada geri püskürtüldüğünü göstermektedir.

Bu durum, Rusların bölgedeki kontrolü sağlamaya çalıştığını göstermektedir. Ancak Ukrayna’nın savunma hatlarının da ciddi bir baskı altında olduğu aşikar.

Öte yandan, Rusya, Ekim ayında önemli ikmal noktalarını ele geçirdiği Vuhledar kentinin ardından, Kurakhove bölgesine asker yığınak yapmaya devam ediyor. Ukrayna güçleri ise kentin güney ve doğusundaki saldırıları şimdilik başarıyla savuşturmuş durumda. Ancak Rusya, kenti kuzey ve batıdan kuşatma çabalarını sürdürüyor.

Ukrayna Genelkurmayı’nın eski stratejik iletişim başkanı Albay Yevgeni Sasiko, Rusya’nın kenti çevrelemekte “güçlü çeneler” oluşturduğunu ve bölgeyi zayıflatmaya çalıştığını belirtti.

Haber kaynakları, kent çevresinden gelen görüntülerin yıkım ve büyük hasar gösterdiğini bildirmektedir.

ISW’nin verilerine göre, şu anki durumda Moskova, Ukrayna’da toplamda 110.649 kilometrekarelik bir alanı kontrol altında tutuyor.

Ukrayna güçleri ise Kursk saldırısının ilk ayında yalnızca 1.171 kilometrekareyi ele geçirebildi, sonrasında ise Rus güçleri bu bölgelerin yarısını tekrar geri aldı.

Toprak kazanımlarına rağmen, Rusya’nın ilerleyişi ciddi bir maliyetle karşı karşıya kalıyor.

BBC Rusça’nın analizine göre, Şubat 2022’deki işgal sırasında Rus ordusunun en az 78.329 asker kaybettiği görülüyor. Aynı zamanda, Rusya’nın bu yıl Eylül-Kasım ayları arasındaki kaybının, geçen yıl ile kıyaslandığında bir buçuk kat arttığı belirtiliyor.

Kayıpların, Rus komutanların birlikleri dalga dalga göndermesi gibi taktik nedenlerden kaynaklandığı ifade edilmektedir.

Ancak bazı uzmanlar, Rus saldırı hızının henüz yavaş olduğunu düşünüyor. Askeri analist David Hendelman, doğudaki Ukrayna güçlerinin cepheden geri çekildiğini ve malzeme tasarrufu sağlamakta olduğunu dile getiriyor.

Kursk Hamlesinin Sonuçları

Ukrayna, Ağustos ayında Rusya’nın Kursk bölgesine sürpriz bir saldırı gerçekleştirdi. Ancak Rusya’nın neden bu saldırıya bu kadar uzun süre karşılık vermediği bilinmiyor. Saldırının başlangıcında Ukrayna kuvvetleri, sınır yolu boyunca bazı bölgeleri hızla ele geçirerek büyük bir başlangıç yakaladı.

Dr. Miron, Kursk saldırısının devam ettiğinde Kremlin’in iç politikada bedel ödediğini, Rus genelkurmayının ise mücadele ettiği diğer bölgelerde kazanç sağlarken, Ukrayna güçlerini Kursk bölgesinde tutmayı tercih ettiğini belirtti.

Ancak Moskova, topraklarını geri almak için kararlı adımlar atmayı sürdürüyor. Bölgeye 50 bin asker sevk edildiği bildiriliyor.

Kursk bölgesinden gelen doğrulanan görüntüler, burada şiddetli çatışmalar yaşandığını ve Rusya’nın personele ve malzemeye büyük kayıplar verdiğini göstermektedir. Ancak aynı kaynaklar, Ukrayna’nın bu bölgedeki kontrolünün azaldığını da ortaya koymaktadır.

ISW verileri, Ekim ayı başından bu yana Rusya’nın karşı saldırılarında 593 kilometrekarelik bir alanı geri aldığını gösteriyor.

Kursk saldırısı, dönemin moral kaynağı olmuş ve Ukrayna’nın düşmanı şaşırtma yeteneğinin bir göstergesi olmuştur. Ancak Dr. Miron, Kursk operasyonunu hem “taktiksel bir zeka” hem de “stratejik bir felaket” olarak değerlendiriyor.

“Amacımız, olası müzakereler öncesinde siyasi bir avantaj sağlamak ve Rus güçlerini Donbas’tan çıkarıp Kursk’a yönlendirmeye zorlamaktı. Ama şimdi gördüğümüz, Ukrayna güçlerinin Kursk’ta sıkışıp kaldığı.” şeklinde konuştu.

Kiev yönetimi, en deneyimli birliklerinin Kursk’da savaşmakta olduğunu ve Batı’nın modern zırhlı birliklerinin de bu operasyona dahil olduğunu belirtiyor.

Ukraynalı yetkililer, Kursk saldırısının Moskova’yı doğudaki birliklerini yeniden düzenlemeye zorlayarak, Rus ilerleyişini yavaşlatmayı umduklarını ifade etti. Ancak uzmanlar, bu durumda nerelerde yoğunlaşan çatışmaların aksine, savaşa daha az maruz kalan bölgelerden Rus birliklerinin kaydırıldığını bildirdi.

Uluslararası Stratejik Araştırmalar Enstitüsü’nden Yurri Clavilier, cephenin farklı alanlarından Kursk’a destek gönderilen Rus güçlerinin esasen Herson ve Zaporijya’dan kaydırıldıklarını belirterek, “Bu alanlardaki çatışmalar doğudaki kadar yoğun değil,” açıklamasında bulundu.

Her iki taraf açısından da toprak kazanımlarının, ilerideki muhtemel müzakerelerde nasıl bir etki yaratacağı merak konusu. Şu an için müzakerelerin ne zaman başlayacağı netleşmiş değil. Öte yandan, seçilmiş ABD Başkanı Donald Trump, savaşın 24 saat içinde sona erdirebileceğini ileri sürdü fakat nasıl bir plan oluşturacağı konusunda herhangi bir detay sunmadı.

Ukrayna, 19 Kasım Salı günü, Washington’la yapılan anlaşmanın ardından, ABD’nin verdiği destek üzerine hareket ederken, alınan kararın kısmen, Kursk bölgesine hâkim olma ve gelecekteki müzakerelerde avantaj elde etme amacı taşıdığı bildirilmektedir.

Ancak Dr. Miron, Rusya’nın toprak kazanımlarının Moskova’ya daha güçlü bir müzakere pozisyonu sağladığına inanıyor.

Katkıda bulunan: Alex Murray

“`

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Scroll to Top